Taaaa ki,Prensesin Uykusu'nu izleyene kadar.Çağan Irmak yabancı meslektaşlarını aratmayacak şekilde filmine çok gerçekçi bir ahtapot sahnesi koydu.

Renkler ,ahtapotun gerçekciliği,dokusu,hareketindeki ritmi işte bu dedirtti.Bizde yapıyoruz.Ahh ahh Tarkan da olacaktı ki,o ahtapotu nasıl doğrardı.Türk sineması teknik eksikliğini hızla kapatıyor. Tabi bunda pek izlemediğimiz reklam sektörünün payı yadsınamaz.O reklam çekimlerinde bir çok teknik öğreniliyor.
Artık elimizde teknik imkan yok ki jargonu sona ersin.Güçlü senaryolar ve güçlü oyunculuklarla oscar goes....
Sıcak bakmasamda birçok yönetmen İhsan Oktay Anar filmlerini beyaz perdeye taşımak istiyor.İki yıl önce gerçekleştrilen Anar sempozyumunda Ezel Akay'la bu tartışılmıştı.O gün Ezel Akay,Derviş Zaim ve Mustafa Altıoklar'ın niyetli olduğunu duymuştuk.
Çağan Irmak ne düşünüyor bilmiyorum da Issız Adam'da Puslu Kıtalar Atlası bir sahnede görünmüştü.Ulak'ın atmosferi de Çağan'da İhsan Oktay Anar'ı anlayabilir belki dedirtmişti.İOA kitapları film olarak çekilecekse Çağan Irmak ismide düşünülmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder