10 Aralık 2013 Salı

Vedat Milorluk kolay değil



Galatasaray Lisesi'nden sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü yüksek şeref derecesi ile bitirdi. Bir dönem London School of Economics'te eğitim gördü. Amerika'ya Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'ne gitti, sosyoloji doktorası yaptı. 1986 yılında doktora tezi için bir yıl Fransa'da kaldı. Doktora tezi "Planning and Economic Development in Turkey and France: Bringing the State Back in", 1990 senesinde Amerika'da, American Sociological Association tarafindan senenin en iyi doktora tezi seçildi. Doktorası bitip askerliğini de yapınca Dünya Bankası'nda işe başladı. İki yıl süren görevinde bir süre de Kemal Derviş'le çalıştı. Sonra Brown Üniversitesi'ne, sosyoloji bölümüne asistan profesör olarak girdi. Princeton Üniversitesi'nde Institute For Advanced Study'ye davet edildi, bir yıl misafir öğretmenlik yaptı. Stanford Üniversitesi'nde hukuk okudu. İlk yüzde 10'a girerek bitirdi. Aynı okulda doçent olarak çalıştıktan sonra bir ara bir şirketin hukuksal işlerine baktı. Daha sonra Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde, öğretim üyeliğine başladı. Vedat Milor orada politik ekonomi, İstanbul Koç Üniversitesi'nde ise uluslararası ilişkiler dersleri verdi.[1]

(1)Vikipedi

21 Eylül 2013 Cumartesi

Türk Sineması nereye ?

Geçenlerde bir post yazmıştım.Türk sinemasın da yeni yeni yönetmenler geliyor,çok güzel filmler izliycez demiştim.

Hakkaten gençler birşeyler üretiyor,eskinin katı düzenin üzerine çıkmaya çalışıyor ama sistem tıkandı.Filmleri izleyemiyoruz.

Şu anda vizyona girmek için salon bekleyen 400 tane film var.Evet tam 400 tane.Her yıl ortalama 60 Türk filminin vizyona girdiğini de biliyoruz.Hesap ortada .7 filmden 1 tanesi seyirci ile buluşcak 6 tanesi için hedef kap kara.O bir filmin şansı da o kadar yüksek değil.

Festivallerde ödülleri toplayan Gözetleme Kulesinin bile 3-5 salonda vizyona girdiğini düşünürsek ataması yapılmayan öğretmenlerin eylemlerinin yerine viyona giremeyen filmlerin yönetmenlerinin yaptıkları eylemleri izliycez.

20 Haziran 2013 Perşembe

Psikoloji ?


Geçen ay bir su fabrikasındaydım.Operatorler yeni ozonlanmış su getirip duruyorlardı.Ozon kokusu bariz belliydi.Ozonun etkis 24 saat sonar kaybolur.

Neyse baya içtim.Sonra sordum yokmu bu ozonun zararı.Çok içerseniz boğazda cam batma hissi gibi bir his oluşur dediler ve o andır kesilmeyen bir öksürük ve cam batma hissi...

yokmu bu histen kurtulmanın yolu ?

17 Haziran 2013 Pazartesi

Bursa Kebap rehberi

iş münasebetiyle yaklaşık bir aydır bursa da idim.ve nerde ne yenir diye ben çok aradım siz aramayın zaman kaybetmeyin diye bu postu hazırladım


İlk bahsedeceğim yer ; DERYA ÇORBACISI

 
Klasik lokanta formatında,ve çok lezzetli et yemekleri yapıyorlar.Ambians beklemeyin yol kenarında "ağbime ne yapayım" lokantası.Çağ kebabıyla yaptıkları bir et yemeği var lezzetli ama çok ağır deneyin ama bitirmeye çalışmayın.Asıl bu lokantanın özelliği yaptıkları tavuk suyu çorbalar.Bir tavuk suyu çorba beni nasıl doyurur hala şoktayım ama oldu.Çok lezzetli ve doyurucu tavuk suyu çorba merak ediyorsanız uğrayın derim.
 
İkinci bahsedeceğim yer HAYAT Lokantası
 
 
Çok nezih bir aile restoranı.Alkolsüz.10 gibi kapatıyorlar.Ambians on Numara,garsonlar çok şık ve işinin ehli.Önceden rezarvasyon yaptırın.Öyle bir yer.Çok lezzetli et yemeklerinin yanında güçlü meze menüsüne de sahip.Her tür et yemeğini ve geleneksel yemekleri bulacağınız şık bir restoran.Fiyat bursa standartlarına gore yüksek ama İstanbul veya izmir'de bu hizmeti bu fiyata almanız mümkün değil gibi.Özellikle yemekten once et suyu isteyin.Sıcak bir şekilde gelen et suyu hem çok lezzetli hemde çok besleyici.
 
 
                                                           Sırada SEDAT'ın YERİ var

 

 
Karışık ızgara yapan bir kebapçı.Etleri çok lezzetli ve pişirmeyi çok iyi biliyorlar.Etin her tür formu mevcut,dalak ,yürek,sucuk,külbastı,kuşbaşı kıyma vs...Buranın özelliği tabak vermemeleri ,masanın üzerine bir poşet seriyorlar,sonra mangaldan gelen eti direk buraya döküyorlar.sonra sen önüne çekerek yiyorsun.Bu sunum şeklinden dönmeyi de düşünmüyorlar.Müşteriler çok mutlu.
 
 
Kebapçı İskender

 
Bursa deyince bir de İskender yiyelim dedik.ve iskendere ismini veren kebapçının bir alışveriş şubesin deki restoranına gittik.
Karşılaştığım durum baklava yemek için antep'e gelenlerle aynı oldu.Çünkü Antep'e baklava yemeye gidenlere dışarıdan Güllüoğluna yönlendirilir,ama işi bilen Antepli Koçak'a gitmesini söyler.
 
Neyse çok büyük bir hayal kırıklığı idi İskender'in torunlarının önümüze koyduğu kebap.Hemde çok pahalı.Ama dediğim gibi bu tecrübe bir alışveriş merkezinde ki şubede gerçekleşmiştir.
 
 
Sırada en keyif aldığım yer var,
 
ULUDAĞ KEBAPÇISI - cemal cemil usta
 
İskender deki tectübemizden sonra bursalılara danıştık.Herkes ağız birliği etmişcesine bizi uludağ kebapçısına yönlendirdi.Kent meydanında bir tane yeni büyük bir dükkanları olduğu birde eski küçük dükkanları olduğunu öğrendik.Bu sefer riske girmedik eski küçük dükkana gittik.Hakkaten küçük eski bir dükkan.Ama duvardaki resimler den anlaşıldığı üzere bursa'ya gelenlerin ilk uğrak yerlerinden biri burası.
Tam 30 dakika bekledik iskenderi.Oranın rutini böyleymiş çok yoğunlar.Akşam sekiz civarı da zaten kapatırlarmış.Önden bir şıra verdiler.Güzeldi.Gelen iskender harikulade idi.Tek kelimeyle leziz.Etin üzerine cos diye yağ dökmeler yok,etin tadını yok etmeler yok burda.Sos tam kıvamında servis edilmiş şekilde geliyor.Etin lezzeti inanılmaz.Alttaki ekmeklerin kıvamı yerli yerinde.Ama bence bu kebabı kebap yapan asıl olgu yoğurdu.Bir yogurt birşeye ancak bu kadar yakışır.Tek kelimeyle şunu diyebilirim;bursa da yemek yemek için tek bir şansınız var ise onu buraya kullanın .Pişman olmazsınız.
 
Eleştirilebilcek tek bir noktası var,porsiyonlar biraz küçük,İki porsiyon yemek isteyebilirsiniz.Porsiyon fiyatı 20 TL.
 
 

 



 
 
Son olarak bir çok yerde şubesi olan tavacı recep bursa'dada var.Ambiyans yine tavacı recep standartlarına uymuş.Ama lezzette bariz geride kalmış....
 
 

 

 

 

 

15 Nisan 2013 Pazartesi

Adatepe Zeytinyağı Müzesi

 
Çok resim çekmiştim ama hepsini bulamadım.ÇKale İzmir yolunda bulunan ünlü bir zeytinyağı fabrikası olan Adatepe Müze olmuş ve halk ücretsiz olarak gezebiliyor.Bu tür müzeler ülkemizde pek olmadığından saygı değer bir girişim olarak değerlendiriyorum.
 
Yiyecek ve zeytine meraklıysanız yolunuz da o tarfalara düşüyorsa bir uğrayın derim.
 
 










Yasakçı


Tarihin gölgesinde Futbol


Tarihin arka bahçesinde futbol oynamak böyle birşey olmalı.

Yer Roma - Collesium önü.

Para, Para, Para

Post'umuzun başlığı Napolyon'un bir savaş kazanmak için olması gereken üç koşula cevap verdiği para ,para, para.
Bizde çoğu gibi bu deyimi şu an kullanılan anlamında kullandık.Efenim Michelengelo'nun enfes heykeli Musa sergilendiği kilise de karanlıklar içinde duruyor.Eğer o eşsiz kıvrımları görmek istiyorsanız 1 euro atıyorsunuz ve Musa aydınlanıyor belli bir süreliğine.
 
Biraz bekledim birisi atar diye ama Avrupa krizde bildiğiniz üzere.Kimse bakmıyormuş gibi de yapıyordu.Neyse dedim ben atıym.Bir anda fotoğraf makinaları çıktı,itiş kakış....dedim problem yok 1 euro daha atarım dedim ve sukuneti anca sağlayabildim:)
 
 
 
 


 

 

20 Ocak 2013 Pazar

sahne onuc

Ugur mumcu dan bir yonetmen ve bazi oyuncular ozel bir tiyatro kurdular.ilk sahneye koyduklari oyun juri oldu.sinema da oniki kizgin adam ismi ile daha once sinema filmini izlemistim.
Meher orjinali de tiyatroymus.lumet beyaz perdeye tasimis.neyse efenim sahne onucun yolu acik olur umarim.

Published with Blogger-droid v2.0.6

bornova sokaktan 2013

Published with Blogger-droid v2.0.6