24 Haziran 2011 Cuma

Sondaj ve uyum


Bornova' da bir dükkan.Sondaj işleri yapıyorlar.Yani toprağı kazarak su çıkartıyorlar.Aile meslekleri imiş. İş sahibinin ismindeki ve mesleğindeki ve iş yerinin ismindeki uyuma bir bakın! Tabela daki renk uyumsuzmu? :) O da anlamlı zira Deşici Sondaj Adanalı ...

17 Haziran 2011 Cuma

13 Haziran 2011 Pazartesi

Prof. Kenan T. Erim


Kenan Tevfik Erim Afrodisyas kazılarıyla özdeşleşmiş bir Türk arkeoloğudur. 1929 yılında İstanbulda doğan Erim babasının görevi nedeniyle eğitiminin ilk kısmını Cenevre'de aldı.Daha sonra yine babasının görevi nedeniyle New York Üniversitesine devam etmiştir.1953 yılında bu üniversitenin klasik arkeoloji bölümünden mezun olmuştur.Princeton Üniversitesinde Yüksek lisans ve doktora yapmıştır.Profesör Karl Erik Sjoquist'in asistanlığını yapmıştır.

İlk defa Afrodisyas'a 1959 yılında yapmıştır.İlk yolculuğunu kendisi şöyle anlatıyor;1959 yılının temmuzunda Nazilli’den yola çıktığımda, bu denli önemli bir seyahat olduğunu bile tahmin edemezdim. Karacasu’dan sonra çok kötü bir toprak yolla Geyre’ye ulaşmadan önce, Afrodit Tapınağı’nın sütunlarını gördüm. Köy tamamen Afrodisias’ı kaplamış ancak muhteşemliğini gizleyememişti. Akşam olmadan cipim beni tekrar Nazilli’ye ulaştırdı. İlçenin tek otelindeki odamda, günlüğüme şunları yazdığımı hatırlıyorum: Hayatımda yeni bir dönem başlıyor...’


Gerçekten de Kenan Erim'in hayatında öldüğü güne kadar sürecek yeni bir dönem başlıyordu.Afrodisias'ın dünya çapında üne kavuşmasında ve kazılar için özellikle ABD kaynaklı finansman temin edilmesinde de en büyük katkıyı sağlamış kişidir. Yine şahsi çabalarıyla New York, Paris, Londra, İzmir ve İstanbul (Geyre Vakfı) Aphrodisias Sevenler Derneklerini kurdurarak çalışmalara katkı sağlamıştır. Günümüzde de Geyre Vakfı Aphrodisias Müzesine ek bir salon yaptırmış ve Sebasteion restorasyonunu parasal olarak desteklemektedir.

 
Prof. Dr. Kenan T. Erim’e neden evlenmediği sorulduğunda; ‘Afrodisias ile evliyim’ demişti. Tutkusu ölünceye dek sürdü.

3 Kasım 1990 yılında vefat etmiştir.Mezarı ömrünün 30 yılının geçtiği Afrodisyas antik kentinde Tören Kapısının sol tarafındadır.Kendisi Türkiye'de antik kente gömülen ilk kişidir.Kente yararlı kişilerin kentin içine gömülebilmesi antik geleneğine uyularak, yıllar boyu restorasyonunu üstlendiği antik kente gömülmeyi hak etmiş bir arkeologdur.Şimdi O kendi deyimiyle "sevgilisinin koynunda" yatmaktadır.



Antik kentte gezerken Kenan Erim anı odasını da gezmenizi tavsiye ederim.Kenti gezdikten sonra yorulsanızda o odada göreceğiniz Kenan Erim'e ait kitaplar,eşyalar,yırtık kot şort herkese ilham olacaktır.Orada sürekli dönen bir film'de Kenan Erim'in kazı macerasıda anlatılmaktadır.O odadan çıktıktan sonra "aşk"la çalışan bir adamı daha iyi tanımış ve ilham almış olacaksınız.

                                 yararlanılan kaynaklar:www.aphrodisias.info

10 Haziran 2011 Cuma

herkes sevdiğini öldürür


Ezel'in final bölümünün reklamı yayınlandı.Reklamda yaşlı bir mermer ustası "ezel bayraktar"'ın mezar taşını yapıyordu.Klasik bir taş.Doğum Tarihi,ölüm tarihi vs.Benim ilgimi çeken taşın üzerinde yazandı.

"Herkes sevdiğini öldürür".Bir Oscar Wilde şiiri...

20 haziran akşamı "son oyun"u izleyene kadar bu şiirle idare etcez,o zaman bu şiir Özdemir Asaf çevirisiyle gelsin....


 her insan öldürür gene de sevdiğini
bu böyle bilinsin herkes tarafından,
kiminin ters bakışından gelir ölüm,
kiminin iltifatından,
korkağın öpücüğünden,
cesurun kılıcından!

kimisi aşkını gençlikte öldürür,
yaşını başını almışken kimi;
biri şehvetin elleriyle boğazlar,
birinin altındır elleri,
yumusak kalpli bıçak kullanır
çünkü ceset soğur hemen.

kimi pek az sever, kimi derinden,
biri müşteridir, diğeri satıcı;
kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir işi,
kiminden ne bir ah, ne bir figan:
çünkü her insan öldürür sevdiğini,
gene de ölmez insan.

Suç ve Ceza - Dostoyevski

 "....nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: "yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar , sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış vaziyette yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce , bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan iyidir. "

2 Haziran 2011 Perşembe

Tiyatro Oyun Kutusu


Uzun süredir Tiyatro Oyun Kutusu hakkında yazmak istiyordum.Geçenlerde Arabesk isimli oyunlarına gittim ve çok beğendim.İlk defa bu tarzda bir oyun izledim.Seyirciler tiyatronun koltuklarında değil sahnenin içine yerleştirilen sandalyelerde oturuyorlar.Tabi böyle olunca belirli sayıda seyirci alabiliyolar oyuna.Farklı ve kaliteli birşeyler görmek isteyenler,ben tiyatro da sıkılıyorum diyenler birde Tiyatro Oyun Kutusunun oyunlarına baksın derim.

Seyirciyi  direk oyunun içine alıyorlar.Oyuncu parfümmü sıkıyor ,direk kokusunu duyuyosun,silahmı patlıyor barut kokusu heryerde.Ve çok cesurlar.Hem textler,hem kurgu ve oyunculuk bilinen kalıpların dışında alkışı hak eder seviyede.Zaman içinde Tiyatro Oyun Kutusu'nun oyunları hakkında da yazacağım ama bugün Tiyatro Oyun Kutusundan bahsetmek istiyorum.

Tiyatro Oyun Kutusu 2003 yılında Serdar SAATMAN tarafından kurulmuş. Çalışmalarını İzmirde profesyonel anlamda sürdürmektedir.Tiyatronun farklı biçimlerini, yeni alanlarını denemeyi her zaman ilke edinen Tiyatro Oyun Kutusu, bu farklılığı oyun seçimlerine ve sahneleme biçimleriyle yansıtmaya çalışmaktadır. Farkli biçimler kesinlile bir sığlık veya kalitesizlik olarak algılanmasın .Kesinlikle bu farklı biçimler tiyatroyu yeni nesillere sevdiren kaliteli çalışmalar şeklinde olmaktadır.
Günümüze kadar ve halen çocuk oyunları, gençlik oyunları, deneysel tiyatro oyunlarını sahneleyerek, modern tiyatro hareketlerinin yeni metinlerine can vermeyi başarmıştır.
Yapılan oyunları maddi kaygıdan uzak seyirciye değişik lezzetler sunma çabasıyla hazırlayan Tiyatro Oyun Kutusu sahnelen oyunlarda cesur sahneleme yöntemleri denemektedir.

Tiyatro Oyun Kutusu'nun kadrosunda Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları mezunları ve son sınıf öğrencileri, Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları, Mahir Günşiray Tiyatro Oyunevi tiyatro atölyesi , Akademi Ege Oyunculuk Bölümü, TOBAV Oyunculuk Atölyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları Bale Bölümü Devlet konservatuarı, Bölümlerinde eğitimlerini tamamlayan Yönetmen, Oyuncu, Sahne Tasarımcısı, Dramaturg, ve Yazarlar profesyonel olarak çalışmaktadır.    


Tiyatro Oyun Kutusu’nun bugüne kadar sahnelenen bazı oyunları;
  • Beckett Kısa Oyunlar - Samuel Beckett
  • Phaedra’nın Aşkı - Sarah Kane
  • Şeker’den Kraliçe Olur Mu? Renkli Çocuk Oyunu - Serdar SAATMAN
  • Misery Öldü! - Stephen King - Sahneye Uyarlayan : Serdar SAATMAN
  • Oyun’da Sınır Yok! Çocuk Müzikali - Serdar SAATMAN
  • Aslan Şekspir - William Shakespeare – Serdar SAATMAN
  • Bay Sloane’u Eğlendirmek - Joe Orton – Uyarlayan: Serdar SAATMAN
  • Rüzgarla Yolculuk Çocuk Oyunu – Yarkın ÜNSAL
  • Arabesk – Aşk’a Sevda – Serdar SAATMAN
Mutluluğun Sırrı – Çocuk Oyunu -  Serdar SAATMAN