3 Ocak 2011 Pazartesi

Hayat


Çevre,aile,okul ,kollektif bilinç bireye birşey öğretir.Ben bu kollektif bilince hayat diyeceğim..Sonra başka birşey öğretmeye başlar.
Onuda öğretir.Öğretmekte üstüne yoktur.Kazır DNA'na,bilinçaltına,bilinçüstüne,herşeyine.Zamanda onun lehinedir,şartlarda.Adil bir sürec değildir.

Sonra bir gün gelir ,öğrettiği iki şeyi karşı karşıya bırakır.Yolu yoktur.Çatışma olacaktır.Öğrettiklerinden birisi senin kollarından çeker.Ne güzel öğrendiğin,bildiğin şeye gitmek.Ama Hayat'ın öbür öğrettiği ayaklarından yapışmıştır.Nereye?Oda aşağıya doğru çeker.İkisi çatışıyordur.Sen arada kalmışındır.
Hissettiğin saf acıdır.Başka hiçbir şey değil.İkisinide sen öğrettin desen de nafile.İşkence başlamıştır.Kaçarın yok .Çekeceksin acıyı.

İmdat dilersin,yardım beklersin.Kollarından çekene yalvarırsın.Sen birşey yap.Yardım et bana.O da kendince metalik bir cevap verir.Kırılırsın.Acın artar.O tekdüzelik senin canını dahada yakar.Ayaklarından çekene yalvarırsın,oda yüzyıllardır söylediğinden daha farklı birşey söylemez.

İkiside dahada gerer seni.Kopartın dersin.Kopartın beni.Iıh.Kopmayacaksın,koparsan acı biter.Sürmeli devam etmeli.


Bu oyunun son perdesi.İlk perdelerin anlamlı olabilmesi için senin acı çekmen lazım.Beklersin,umudun yoktur artık.Kulaklarınıda kapatırsın yüzyıllık sözlere veya metalik önermelere.Sadece beklersin ve hayat dersin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder